Bu Blogda Ara

10 Mayıs 2020 Pazar

MÜSLÜMAN BİR ADAM OLSAYDIM AKP'Lİ OLURDUM!

MÜSLÜMAN BİR ADAM OLSAYDIM AKP'Lİ OLURDUM!

Yanlış okumadınız.

Öncelikle ifade etmek istiyorum, ben AKP'li değilim. Müslüman da değilim. Gök Tanrı'ya inanan, Türkçü Turancı bir Türk'üm.

Bu yazı, bütün duygusal saçmalıklardan arınmış, mantık çerçevesinde kaleme alınmış bir yazıdır.

Evet.

Müslüman bir adam olsaydım AKP'li olurdum!

AKP, tam olarak İslam'ın gereklerine göre hareket eden siyasi bir partidir. AKP'nin kökeni, duruşu, felsefesi, toplumsal durumlara bakış açısı, kadına bakış açısı, çocuklara bakış açısı, ekonomiye bakış açısı, siyasi konulardaki tavrı tam olarak İslam'ı yansıtmaktadır. AKP İslam'ı kullanmamaktadır, bizzat İslam'ın temsilcisidir. Eskiden AKP'nin insanların dinî inançlarını sömürdüğünü düşünürdüm. Sonradan anladım ki AKP insanların dinî inançlarını sömürmemektedir, Kuran'ın hükümlerini bizzat yerine getirmeyi kendisine amaç edinmiş bir siyasi partidir.

Dolayısıyla Müslüman bir insanın AKP'ye karşı olması bir çelişkidir.

AKP'nin yaptığı her şey İslam ile örtüşmektedir.

Sayın Recep Tayyip Erdoğan'ın "Hem Müslüman hem lâik olunmaz. Ya Müslüman olacaksın, ya lâik!" sözünün altına bir Tengici olarak imzamı atıyorum. Kesinlikle doğru bir sözdür. Müslüman bir insansanız lâik olamazsınız. Hayatınıza Kuran'a göre yön vermek zorundasınız. Hayatınıza Kuran'a göre yön vermiyorsanız zaten Müslüman olamazsınız. Dolayısıyla Müslüman olup AKP'ye muhalif olmanız kendinizle çeliştiğiniz anlamına gelmektedir. AKP ile mücadele etmek istiyorsanız İslam ile mücadele etmek zorundasınız. Yok eğer kendinizi Müslüman olarak tanımlıyorsanız, oturup Kuran okumalı ve AKP'nin politikalarının Kuran'la örtüştüğünü görmek ve AKP'li olmak zorundasınız.

Bunu, İslam dininin kutsal kitabı olan Kuran'dan alınan hükümlere dayanarak açacağım.

AKP, İslam ve Arap Kültürü:

AKP her fırsatta Arap kültürünü öne çıkaran bir siyasi partidir. Eğitim politikasında da Arap kültürünü ve Arapçayı ön plana çıkarmaya çalışmaktadır. Suudi krallarına çok saygı duymakta, Arap kültüründen gelen her şeye kucak açmaktadır.

Peki, Kuran İslam ve Arap kültürü hakkında ne diyor?

Kasas sûresi 59. âyette şöyle diyor: "Rabbin, şehirlerin anası olan Mekke'de onlara âyetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe ülkeleri helâk edici değildir. Ve biz, halkı zâlim olmadan ülkeleri helâk ediciler değiliz."

Enam sûresi 92. âyette şöyle diyor: "Bu Kuran, Mekke ve çevresindekileri uyarman için sana indirdiğimiz, kendisinden öncekileri doğrulayıcı mübarek bir kitaptır. Âhirete inananlar buna da inanırlar ve onlar namazlarını kılmaya hakkıyla devam ederler." 

Şura sûresi 7. âyette şöyle diyor: "Böylece biz sana Arapça bir Kuran indirdik ki, şehirlerin anası olan Mekke halkını ve etrafındakileri uyarasın ve hakkında hiç şüphe olmayan kıyamet gününün dehşetinden onları korkutasın. Bir grup Cennet'tedir, bir grup da Cehennem'dedir." 

Zuhruf sûresi 44. âyette şöyle diyor: "O kitap sana ve kavmine bir hatırlatmadır; yakında sorgulanacaksınız." 

Yusuf sûresi 2. âyette şöyle diyor: "Anlayabilesiniz diye biz onu Arapça bir Kuran olarak indirdik." 

Fusilet sûresi 3. âyette  şöyle diyor: "Bu, Arapça bir Kuran olarak, âyetleri bilen bir kavim için ayırt edilip açıklanmış bir kitaptır." 

İbrahim sûresi 4. âyette şöyle diyor: "Biz, her peygamberi, ancak bulunduğu kavminin diliyle gönderdik ki, onlara apaçık anlatsın. Bu itibarla Allah dilediğini sapıklıkta bırakır, dilediğini de hidayete erdirir. O her şeye galibdir, hükmünde hikmet sahibidir. Rabbin, Anakent olan Mekke'de onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe ülkeleri helâk edici değildir. Ve biz, halkı zâlim olmadan ülkeleri helâk ediciler değiliz.Rabbin, Anakent olan Mekke'de onlara ayetlerimizi okuyan bir elçi göndermedikçe ülkeleri helâk edici değildir. Ve biz, halkı zâlim olmadan ülkeleri helâk ediciler değiliz.

Görüldüğü üzere Kuran sadece ve sadece Arap toplumunu (ve Araplaşan diğer toplumları) ilgilendiren bir kitaptır, İslam da sadece ve sadece Arap toplumunu (ve Araplaşan diğer toplumları) ilgilendiren bir dindir.

İslam, Arap dinidir. İslam, Arap kültürüdür.

AKP de gerek eğitim politikasında gerekse diğer politik duruşunda Arap kültürünü ön plana çıkaran bir siyasi partidir. Dolayısıyla AKP İslam ve Kuran ile örtüşmektedir.

AKP, İslam ve Kadın:

AKP'nin kadına bakış açısı nasıldır? Her zaman var olan kadına şiddet olgusu, AKP döneminden itibaren artmaya başlamıştır. Gündemimizin önemli bir bölümü kadına şiddet ve kadın cinayetleri oluşturmaktadır. Kadına şiddet uygulayan erkeklere çok fazla bir yaptırım uygulanmamaktadır. Tamamen İslam'ı temsil eden AKP, toplumun kadına şiddete dair tansiyonunu düşürmek için göstermelik bazı cezalar uygulamaktadır. AKP isterse kadına şiddet uygulayan erkeklere büyük yaptırımlar uygulayabilir, bu güç elindedir. Ama bunu yapmak istememektedir. Çünkü AKP tamamen İslamî bir partidir. Din sömürüsü veya buna benzer bir şeyden bahsetmiyorum. AKP tam olarak İslam partisidir.

Peki, Kuran İslam ve kadın hakkında ne diyor?

Talak sûresi 4. âyette şöyle diyor: "Kadınlarınız içinden âdetten kesilmiş olanlarla, henüz âdetini görmemiş bulunanlardan eğer şüphe ederseniz, onların bekleme süresi üç aydır. Gebe olanların bekleme süresi ise, yüklerini bırakmaları, doğum yapmalarıdır. Kim Allah'tan korkarsa, Allah ona işinde bir kolaylık verir." 

Nisa sûresi 3. âyette şöyle diyor: "Eğer öksüz kızlarla evlendiğinizde onlara karşı adaletli davranamamaktan korkarsanız, hoşunuza giden diğer kadınlardan iki, üç ve dörde kadar evlenebilirsiniz. Eğer adaleti gözetmemekten korkarsanız, o zaman bir tane ile veya sahip olduğunuz câriye ile yetinin. Doğruluktan ayrılmamak için bu daha elverişlidir."

Nisa sûresi 11. âyette şöyle diyor: "Allah size evlatlarınızın miras taksimini şöyle emrediyor: Çocuklarınızda, erkeğe iki kadın payı kadar, eğer hepsi kadın olmak üzere ikiden de fazla iseler, bunlara mirasın üçte ikisi ve eğer bir tek kadın ise o zaman ona malın yarısı vardır. Eğer ölen, ana ve baba ile birlikte çocuklar da bırakmışsa ana babanın her birine ölenin terekesinden altıda bir; şâyet ölenin çocuğu yok da, mirasçı olarak ana ve babası kalmışsa, ananın payı üçte birdir. Eğer ölenin kardeşleri varsa terekenin altıda biri ananındır. Bu paylar, ölenin borçları ödenip, vasiyeti de yerine getirildikten sonra hak sahiplerine verilir. Baba ve çocuklardan, hangisinin size fayda bakımından daha yakın olduğunu, siz bilmezsiniz. Bütün bunlar Allah tarafından farz kılınmıştır. Şüphesiz Allah âlîmdir, hâkimdir." 

Nisa sûresi 34. ayet şöyle diyor: "Allah’ın insanlardan bir kısmını diğerlerine üstün kılmasına bağlı olarak ve mallarından harcama yapmaları sebebiyle erkekler kadınların yöneticisi ve koruyucusudurlar. Sâliha kadınlar Allah’a itaatkârdırlar. Allah’ın korumasına uygun olarak, kimsenin görmediği durumlarda da kendilerini korurlar. Evlilik hukukuna baş kaldırmasından endişe ettiğiniz kadınlara öğüt verin, onları yataklarda yalnız bırakın ve onları dövün. Eğer size itaat ederlerse artık onların aleyhine başka bir yol aramayın; çünkü Allah yücedir, büyüktür."

Müminün sûresi 5-6. âyetler şöyle diyor: "Onlar mahrem yerlerini günahlardan korurlar. Yalnız eşleri ve cariyeleri ile ilişki kurarlar. Çünkü bunu yapanlar ayıplanamazlar. Ama bu sınırın ötesine geçmek peşinde olanlar, işte onlardır haddi aşanlar." 

Mearic sûresi 29-30. âyetler şöyle diyor: "Onlar, mahrem yerlerini koruyan kimselerdir. 30. Ancak eşleri, yahut sahip oldukları cariyeleri başka. Çünkü onlar eşleri ve cariyeleri ile olan ilişkileri konusunda kınanmazlar."

AKP'nin de kadınlar hakkındaki politikası, duruşu tam olarak bu âyetlerdeki gibidir. AKP'nin kadınlarla ilgili tavrı Kuran ile tamamen örtüşmektedir. Kuran kadınla ilgili ne hüküm veriyorsa AKP de onu icra etmektedir.

AKP, İslam ve Cihat:

AKP, var olduğundan beri Müslüman olmayanlara karşı bir şiddet eğilimi içindedir. Bu da bir çelişki değildir. Kuran'ı bilmeden ve okumadan Müslümanlık taslayan insanlar genellikle İslam'ın bir hoşgörü dini olduğunu ifade ederler. İslam'ın da içinde yer aldığı semavî dinler  asla hoşgörü dini değildirler.

AKP'nin Suriye'de IŞİD ile ortak hareket eden ÖSO'ya verdiği destek de bu durumun sadece bir göstergesidir. AKP'nin öncülleri olan siyasi partiler de bu şiddet eğiliminin içindedirler. Alevilerin geleneksel İslam anlayışının dışında bir inanç olarak görülmesiyle bağlantılı olarak Sivas'ta, Kahramanmaraş'ta ve daha birçok yerde Alevilere karşı yapılan şiddet eylemleri de bunun bir yansımasıdır. Alevilik İslam'ın bir mezhebi olarak görülse de aslında İslam'dan ayrı bir inanç sistemi olarak değerlendirilebilir. İslam'dan yola çıkarak meydana gelmiş ama zaman içinde başkalaşmıştır. Yani Alevilik aslında İslam'ın bir mezhebidir, bu şekilde ortaya çıkmıştır, ama günümüzde Alevilik inancının konumu İslam'ın bir hayli dışındadır: Alevileri burada savunacak veya Alevi tarihini yazacak değilim, o başka bir yazının konusudur.

Peki, Kuran İslam ve cihat hakkında ne diyor?

Bakara sûresi 191. âyette şöyle diyor: "Onları bulduğunuz yerde öldürün. Sizi çıkardıkları yerden siz de onları çıkarın. Fitne çıkarmak, adam öldürmekten daha kötüdür. Mescidi Haram’ın yanında, onlar savaşmadıkça siz de onlarla savaşmayın. Sizinle savaşırlarsa onları öldürün. İnkâr edenlerin cezası böyledir."

Âl-i İmrân sûresi 13. âyette şöyle diyor: "Hiç şüphesiz karşı karşıya gelen iki toplulukta size bir âyet, bir işaret ve ibret vardır. Onlardan biri Allah yolunda savaşıyordu, öbürü de kâfirdi ve karşılarındakini göz kararıyla kendilerinin iki katı görüyorlardı. Allah da gönderdiği yardımla dilediğini destekliyordu. Gören gözleri olanlar için elbette bunda apaçık bir ibret vardır."

Nisa sûresi 89. âyet şöyle diyor: "Onlar kendileri inkar ettikleri gibi, keşke siz de inkar etseniz de eşit olsanız isterler.  Allah yolunda hicret etmedikçe onlardan dost edinmeyin. Eğer yüz çevirirlerse onları tutun, bulduğunuz yerde öldürün. Onlardan dost ve yardımcı edinmeyin."

Tevbe sûresi 5. âyet şöyle diyor: "Hürmetli aylar çıkınca, puta tapanları bulduğunuz yerde öldürün; onları yakalayıp hapsedin; her gözetleme yerinde onları bekleyin. Eğer tevbe eder, namaz kılar ve zekat verirlerse yollarını serbest bırakın. Doğrusu Allah bağışlar ve merhamet eder."

Tevbe sûresi 14. âyet şöyle diyor: "Onlarla savaşın ki Allah, sizin ellerinizle onların cezasını versin ve onları rezil ve rüsvan etsin, yardımıyla sizi onlara muzaffer kılsın. Ve mümin bir kavmin yüreklerini ferahlandırsın."

Tevbe sûresi 29. âyet şöyle diyor: "Kendilerine kitap verilenlerden oldukları halde ne Allah’a, ne ahiret gününe inanmayan, Allah’ın ve Resulünün haram kıldığını haram tanımayan ve hak dini din edinmeyen kimselere alçalmış oldukları halde elden cizye verecekleri hale gelinceye kadar savaş yapın." 

Tevbe sûresi 73. âyet şöyle diyor: "Ey Peygamber! Kâfirlerle cihad et; onlara karşı sert davran. Varacakları yer Cehennem'dir, ne kötü dönüştür." 

Muhammed sûresi 4. âyet şöyle diyor:  "Savaşta inkar edenlerle karşılaştığınızda boyunlarını vurun; sonunda onlara üstün geldiğinizde onları esir alın; savaş sona erince onları ya karşılıksız, veya fidye ile salıverin; Allah dilemiş olsaydı, onlardan başka türlü öç alabilirdi, bunun böyle olması, kiminizi kiminizle denemek içindir. Allah, kendi yolunda öldürülenlerin işlerini boşa çıkarmaz." 

Görüldüğü üzere İslam kesinlikle bir hoşgörü dini değildir. Bunu ben demiyorum. Müslüman olmayanları öldürmekten, haraca bağlamaktan bahseden ve Müslümanlara bu tür emirler veren Kuran böyle diyor.

Özetle:

AKP, öncülleri gibi bir İslam partisidir. Politikası, duruşu, toplumsal konular hakkındaki tavrı Kuran ile birebir örtüşmektedir. AKP'nin öncülü olan siyasi partiler de aynı durumda idiler.

Yani Müslüman olduğunu söyleyen bir insanın AKP ile mücadele etmesi anlamsızdır. AKP ile mücadele eden bir Müslüman, inandığı din ile çelişmektedir. Çünkü AKP'nin yaptığı her eylem İslam dininin emridir. Kuran'ı anlayarak okuduğunuzda bunu görebilirsiniz.

AKP'li olmayan Müslümanların AKP hakkında söyledikleri "Onlar gerçek Müslüman değil. İslam'ı kullanıyorlar." gibisinden sözleri anlamsızdır. AKP'liler İslam'a gerçekten inanmakta, İslam'ın emrettiği hükümleri gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar.

Dolayısıyla AKP ile mi mücadele etmek istiyorsunuz, İslam ile mi mücadele etmek istiyorsunuz? Müslüman olup da AKP'li olmayan insanların kendilerine bu soruyu sormaları gerekir. AKP ile mücadele etmek istiyorlarsa inandıkları dinî inancı bilmiyorlar demektir. Yok eğer İslam ile mücadele ediyorlarsa AKP'li olmamaları gayet doğaldır.

Bunları, Müslüman olmayan bir adam olarak, Tengrici bir adam olarak ifade ediyorum. "Müslüman bir adam olsaydım AKP'li olurdum!" derken şaka yapmıyorum.