Bu Blogda Ara

20 Mayıs 2018 Pazar

UNUTULANLAR DIŞINDA HAKİKATEN YENİ BİR ŞEY YOKMUŞ!

UNUTULANLAR DIŞINDA HAKİKATEN YENİ BİR ŞEY YOKMUŞ!

Şu dakikadan itibaren HEPAR ve Osman Pamukoğlu benim için siyasi anlamda bitmiştir. Pamukoğlu iyi bir askerdir ama kötü bir siyasetçidir. Bunu 24 Haziran Seçimleri öncesinde yaptığı açıklamayla görmüş olduk.

İYİ Parti'den davet beklemişti, davet gelirse davete icabet edeceğini söylemişti. Davet gelmeyince de teşkilatıyla beraber Perinçek'e destek vereceğini açıkladı:



Perinçek'in ne olduğunu, neci olduğunu aşağıdaki görselden anlayabilirsiniz:


Perinçek, Apo denen şerefsizle yanyana olduğu fotoğraflarıyla ilgili açıklamalar da yapmıştı. O dönem gazeteci olduğunu, gazeteci kimliğiyle Apo itinin yanına gittiğini ifade etmişti. O dönem birçok gazetecinin Apo denen kansızla görüştüklerini ve onların da Apo denen hainle yanyana fotoğraflarının olduğunu söylemişti.

Doğrudur. Apo itiyle birçok gazeteci görüşmüştür. Bu bir sır değildir. Mehmet Ali Birand, Fatih Altaylı gibi birçok gazeteci Apo denen katille görüşmüştür. Ama bu gazetecilerin hiçbiri yılışık yılışık pozlar vermemiştir, Apo denen şerefsize ve Apo şerefsizinin yanındaki teröristlere çiçek de vermemişlerdir.

Perinçek, Apo şerefsiziyle "gazeteci kimliği" ile görüştüğünü iddia ediyor. PKK terörüne karşı olduğunu anlatmaya çalışıyor. Peki, o zaman aşağıdaki fotoğrafı sunuyorum. PKK'nın sözcülerinden Sırrı Sakık'la "gazeteci kimliği" ile mi rakı kadehi tokuşturuyordu?




Dolayısıyla Perinçek'in bu açıklamaları tatmin edici değildir. Perinçek'in yayın organı olan 2000'e Doğru adlı yayın organı, vakti zamanında "Kürtlere Özerklik" konulu bir başlık da yapmıştır. Üstelik, bunu Atatürk'ün adını kullanarak yapma cüretini göstermiştir:



Perinçek'in aynı yayın organında vakti zamanında Türk Silahlı Kuvvetleri'ne saydırdığını bilmeyen yoktur. Sadece bir örnek sunacağım (birçok örnek var ama bir tane bile yeterlidir). Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Cudi'de PKK'lılara kimyasal silah kullandığını iddia etmektedir:



Apo denen şerefsizle elele kolkola fotoğraflar çektiren, PKK'lı şerefsizlere çiçek uzatırken yılışık yılışık sırıtarak pozlar veren, PKK'nın sözcüleriyle karşılıklı rakı kadehi tokuşturan, PKK'lıları mağdur ve Türk Silahlı Kuvvetlerini savaş suçlusu gibi göstermeye çalışan bu adam yaptığı keskin manevralarla nam salmış bir adamdır. Türk Milleti'nin sevgisini ve saygısını kazanan Osman Pamukoğlu gibi bir komutanın bu adama yanaşması HEPAR'a şu ana dek destek vermiş olan birçok kişide şok etkisi yaratmıştır. Ayrıca Perinçek, 24 Haziran Seçimleri öncesinde CHP'nin desteğiyle 100.000 imza toplayarak cumhurbaşkanlığına aday olan kişiler arasında yer alabilmiştir. Ama 100.000 imzayı toplamasından hemen sonra CHP'ye destek olmayacağını açıklamıştır. Dahası, 2. turda Recep Tayyip Erdoğan'a destek olacağını belirtmiştir.

Çok taze olan bu gelişmeyle ilgili olarak sosyal medyada birçok HEPAR gönüllüsü "Osman Paşa'nın vardır bir bildiği" diye yorumlar yapmaktadır. Başımıza gelen birçok kötü durum biat kültüründen dolayı başımıza gelmiştir, "falanca efendinin vardır bir bildiği" düşüncesinden kaynaklanmaktadır. 

Osman Pamukoğlu'na İYİ Parti'den davet gelmemişti. İYİ Parti'de asker kökenli bir sürü adam var. Korgeneral var, tümgeneral var. Bunların hiçbiri davet edilmedi. Hepsi kendileri gittiler.

Perinçek, şu anda AKP'ye hizmet etmektedir. Bu adama destek olmak, AKP'ye destek olmaktır. Dolayısıyla Osman Pamukoğlu da şu anda AKP'ye destek vermektedir.


18 Mayıs 2018 Cuma

MÜSLÜMAN KARDEŞİM!

MÜSLÜMAN KARDEŞİM!

Kuzey Afrika'dan Balkanlar'a, Anadolu'dan Kafkasya'ya, Ortadoğu'dan Arabistan'a, Batı Asya'dan Orta Asya'ya, Güneydoğu Asya'dan daha nice yerlere kadar birçok ülkede toplam 2.000.000.000 (iki milyar) Müslüman insan yaşıyor.

Dünyadaki Musevi sayısı ise yaklaşık olarak 20.000.000 (yirmi milyon) kişi.

Yani Müslüman sayısı, Musevi sayısının yaklaşık olarak 100 katı.

Ama kıç kadar İsrail ile başa çıkamıyorsun. İsrail'le başa çıkamadığın gibi, İsrail'in etkin olduğu ülkeler de senin hayatını tehdit ediyor. Mesela ABD, İngiltere, Fransa, Almanya...

Neden, biliyor musun?

Sen çocuklarının beynini hurafelerle dolduruyorsun. Museviler ise çocuklarını eğitirken bilim ve teknolojiye ağırlık veriyor.

Sen peygamber tarihi, Kuran okuma yarışması, ezan okuma yarışması gibi konularla uğraşırken Museviler dünyaya hakim olacakları bilgileri küçük yaşlardan itibaren öğreniyorlar.

Sen kız çocuğunun okumasına bile karşı çıkıyorsun, çoğu zaman kadınları insandan saymıyorsun ama Museviler İsrail'de kadınlara bile askeri eğitim veriyorlar.

Sen HES adı altında yapılan işlerle kurutulan derelerine bile sahip çıkamıyorken beğenmediğin o İsrail deniz suyunu arıtarak içme suyu elde ediyor.

Sen verimli topraklarını betona boğarken İsrail çölün ortasında çok ciddi anlamda tarım yapıyor ve ürünlerini dünyaya pazarlıyor.

Adamlar 3.000 yıl önce Babil'den sürülüp dünyanın dört bir yanına dağıtıldıkları halde dillerini unutmamışlar, harflerini unutmamışlar. Ama sen daha 100 yıl önceki Kurtuluş Savaşı'na bile sahip çıkmayı beceremiyorsun. Milli bayramlarına sahip çıkamıyorsun.

Yani aslında başına gelenleri fazlasıyla hak ediyorsun.

15 Mayıs 2018 Salı

İSRAİL-FİLİSTİN KAVGASI BİZİM KAVGAMIZ DEĞİLDİR

İSRAİL-FİLİSTİN KAVGASI BİZİM KAVGAMIZ DEĞİLDİR

Bu yazımı okumadan önce konuyla ilgili olan ve uzun zaman önce yazmış olduğum diğer yazıma bakmanızı öneriyorum:


15 Mayıs 2018 itibariyle İsrail-Filistin arasındaki savaş kızıştı. ABD'nin temsilciliğini Kudüs'e taşımasıyla bölgedeki gerginlik arttı. İsrail'in protestolara sert bir şekilde müdahale etmesiyle ölenler ve yaralananlar oldu.

Bu olayla birlikte Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenler ülkemizde 3 günlük yas ilan ettiler. Yıllardır o kadar insanımız katledildi, hayatını kaybetti, askerlerimiz ve polislerimizin topluca şehit edildiği anlar oldu ama ben yas ilan edildiğini hiç hatırlamıyorum.

İsrail ile Filistin arasındaki kavga bizim kavgamız değildir. İbrahim'in İshak adlı oğlunun torunları olan İsraillilerle ile İbrahim'in İsmail adlı oğlunun torunları olan Filistinliler arasındaki kavga, Oğuz Kağan'ın torunları olan bizleri ilgilendirmemelidir.

İsrail ne kadar düşmansa Filistin de o kadar düşmandır. Filistin, yakın tarihteki atamız olan Osmanlı'yı sırtından kalleşçe vurmuştur ve bunun bedelini ödemektedir.

Filistinlilerin bayrağı, Araplarla işbirliği yapan İngiliz diplomat Sir Mark Sykes'ın tasarımıdır. Osmanlı'ya ihanet eden Şerif Hüseyin adlı Türk düşmanı Arap'ın 1916'da Osmanlı'ya ihanetinin simgesi olmuştur. 1964'te FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütü) tarafından resmi bayrak olarak benimsenmiştir. Bayraktaki siyah renk Abbasileri, beyaz renk Emevileri, Yeşil renk Fatımileri, kırmızı renk 1916'da Türkleri haince vuran Şerif Hüseyin'in kabilesi olan Haşimoğlulları kabilesini temsil eder. Türklere ihanet eden Arap devletlerinin çoğunun bayrağı aşağı yukarı bu tasarımdadır. FKÖ, Türkiye aleyhine faaliyet göstermiş olan birçok yasadışı örgütün (yani terör örgütlerinin) ortağı olmuştur (ASALA'dan THKO'ya, TİKKO'dan DHKP-C'ye, PKK'ya kadar).

Dolayısıyla Türklerin Filistinlilerin bayraklarını sağa sola asmaları tam anlamıyla bir mankurtluk göstergesidir.

Bizim kavgamız Kerkük, Telafer, Bayırbucak, Kırım, Karabağ, Hocalı, Doğu Türkistan ve daha nice Türk yurdundaki kavgalardır.

Hain İsrail ile en az İsrail kadar hain olan Filistin arasındaki kavga biz Türkleri zerre kadar ilgilendirmemelidir.

Filistinlilerin bayrağındaki anlamlar:


Filistin'in Ermenilere destek vermek amacıyla sözde Ermeni soykırımı için bastırdığı resmi pul:


Filistin'in bir zamanlar başında bulunan Yaser Arafat, sözde Ermeni soykırımını destekleyen ve kardeşimiz Azerbaycan'ın Ermenistan tarafından işgal edilmesi gerektiğini savunan bir Türk düşmanı idi: