Bu Blogda Ara

11 Mayıs 2021 Salı

SİZ HİÇ ŞEHİT TÜRK ASKERİ İÇİN AĞLAYAN ARAP GÖRDÜNÜZ MÜ?

SİZ HİÇ ŞEHİT TÜRK ASKERİ İÇİN AĞLAYAN ARAP GÖRDÜNÜZ MÜ?

Mayıs 2021, İsrail Filistin'e saldırdı.

Türkiye tepki veriyor. Sağcısı, solcusu buna tepki veriyor.

Ve aynı anda Kazan'da Tatar Türklerine saldırı oldu, Türkiye'deki çoğu insanın haberi bile olmadı. Haberi olanlar sallamadı bile.

Her neyse... Filistin diyorduk.

Bir Türk askeri şehit olduğunda yollara dökülen bir Arap ülkesi gördünüz mü, duydunuz mu hiç? 

Filistin mesela, böyle bir şey yaptı mı? Yapmadı. Yapmadığı gibi, sözde Ermeni soykırımı konusunda Ermenistan'a açıkça destek oldu, bununla ilgili pul bile bastırdı. Doğu Türkistan meselesinde de açıkça Çin'e destek verdi.

O halde?

Bırakın bu işleri. Önce can, sonra canan. Yeter artık!

Filistin'in bayrağı bile Türklere olan düşmanlıklarıyla düzenlenmiştir:


Fazla söze gerek yok. Her şey ortada:
Filistinliler, sözde Ermeni soykırımı konusunda da Ermenistan'a açıkça destek vermiş ve hatta devlet olarak pul bile bastırmışlardır:




17 Nisan 2021 Cumartesi

İYİ POLİS, KÖTÜ POLİS!

İYİ POLİS, KÖTÜ POLİS!

İyi polis ve kötü polis var sadece. 

Siyasetçilerden bahsediyorum. İktidardakiler kötü polis, muhalefettekiler iyi polis. İki taraf da aynı yere hizmet ediyor. Ve bu komplo teorisi falan değil. Olan biten şeyleri dikkatlice gözlemlerseniz kolayca görebilirsiniz. Çok zeki olmanıza falan da gerek yok bunu görebilmeniz için. 

Aşı meselesi mesela... 

2020'nin Ağustos ayında sağlık konusunda dünya genelinde otorite olan insanlar "Aşı geliştirmek en iyi ihtimalle 3-4 yıl sürer. Belki de 10 yıl sürer. Yine de aşı bulunamayabilir." diyorlardı. Aradan birkaç ay geçti, bir sürü aşı piyasaya girdi. İnsanlar aşı olmak için birbirlerini yediler. 

Sonra, aşı olanlar da hastalanmaya ve hatta bu hastalıktan dolayı ölmeye başladılar. Aşıyı dayatanlar ise bu durumda "Aşı hastalığa engel olmuyor. Hafif semptomlarla atlatıyorsunuz." demeye başladılar. 

Yani aşı dedikleri şeyin aşıyla maşıyla hiçbir ilgisi yok. Aşı, hastalığı tamamen engeller. Aşı dedikleri şey hastalığı engellemiyorsa o şey aşı değildir. 

Baştaki konuya geleyim. Dedim ya, iyi polis ve kötü polis var sadece.

İktidarıyla, muhalefetiyle, bütün siyasetçiler insanları aşı olma konusunda zorlamaya çalışıyorlar.

Çünkü aşı diye ürettikleri şeyleri satmaları gerekiyor. Dünya çapında inanılmaz büyük bir sektör bu. Başka da bir şey değil. Ülkelerin başlarındaki siyasetçilerin tamamı da bunlara hizmet etmekteler.




11 Mart 2021 Perşembe

AKP İKTİDARI, CHP'NİN ESERİDİR!

AKP İKTİDARI, CHP'NİN ESERİDİR!

Lütfen videoyu izleyin:


 

Ekrem İmamoğlu, PKK'lı Tahir Elçi'nin mezarını ziyaret ediyor. Bu esnada Diyarbakır'ı ayrı, Türkiye'yi ayrı anıyor. Sanki Diyarbakır Türkiye dışında bir yerdeymiş gibi... Tahir Elçi adlı PKK'lı, bir televizyon programında açıkça "PKK bir terör örgütü değildir!" diyor. Cenazesinde ise yüzlerce PKK çaputu...

Ekrem İmamoğlu gibi bir sürü herif var CHP'nin içinde. Atatürkçülük ile uzaktan veya yakından ilgisi olmayan bir ton herif var. Başta Kemal Kılıçdaroğlu, Sezgin Tanrıkulu, Hüseyin Aygün, Canan Kaftancıoğlu...

Onlarla ilgili iddialarımın ispatlarını da paylaşayım mı? Cevap verebilir misiniz?

Veremezsiniz...

Neyse... AKP'li seçmenlere"koyun" derken bunları da düşünün derim. Atatürkçülük ile hiçbir ilgisi olmayan heriflerin Atatürkçü görünmelerini yutuyorsanız, kusura bakmayın, sizler de koyun dediğiniz tipler kadar koyunsunuz en az.

Bu herifler CHP'nin içindeyken AKP'den kurtulmayı hayal bile etmeyin.

Bu kadar yolsuzluğa, bu kadar adam kayırmaya, doğanın katledilmesine, kadın cinayetlerine, ekonominin tamamen dibe vurmasına rağmen AKP halen oy alabiliyorsa; bu sizin eserinizdir arkadaşlar!




15 Ocak 2021 Cuma

SAĞLIK VE İLAÇ SEKTÖRÜ MAFYADIR!

SAĞLIK VE İLAÇ SEKTÖRÜ MAFYADIR!

Geçtiğimiz yaz aylarında, koronavirüs için "Aşının geliştirilmesi birkaç yıl sürebilir, belki de on yıl sürebilir. Belki de aşısı olmayabilir, hiç bulunamayabilir." diyorlardı.

Ne olduysa, "belki bulunması on yıl sürebilir, belki hiç bulunamayabilir" dedikleri aşıyı -hem de çeşit çeşit- bir iki aydır geliştiriverdiler!
Bir sürü şirket, geliştirdiği aşıyla piyasaya çıkıverdi!
İnsanlara da korku pompaladılar ve şırınganın içine tuzlu su koyup aşı diye yuttursanız yutacaklar. O derece yani...
Bir de sıralamaya koyuyorlar "Şunlar önce aşı olacak, şunlar ikinci turda aşı olacak, bunlar acil aşı olacak, bunlar en son aşı olacak..." diye...
İnsanlarda öyle bir psikoloji yarattılar ki aşı ulaşılması zor, çok ciddi, kesin çözüm anlamına geliyor sansınlar diye.
Her zaman diyorum.
Dünyadaki en kirli sektörlerden biri de tıp ve ilaç sektörüdür.
Tıp ve ilaç sektörü tam anlamıyla bir mafyadır.
Savaşların bile geri planında tıp ve ilaç sektörü vardır.



AŞI OLMAYACAĞIM!

 AŞI OLMAYACAĞIM!

Neden aşı olmayacağım? Bu soruya sorularla cevap vereyim:

Bütün dünya Biontech, Moderna, Astrazeneca aşısı alırken bizimkilerin Sinovac adlı Çin aşısını aldığını biliyor muydunuz?

Bize aşı satan Çin firmasının, daha önceki aşılarında, klinik testler sonuçlanmadan onay alabilmek için rüşvet verdiği ortaya çıktığını biliyor muydunuz?

Sağlık Bakanımızın “Biontech gibi yeni nesil aşıları değil, geleneksel yöntemlerle üretilen inaktif aşıyı tercih ediyoruz.” dediğini, bir hafta sonra “Biontech'le anlaştık, yılbaşına kadar 25 milyon doz gelecek.” dediğini; ama yılbaşına kadar 25 milyon değil, 25 bin adet Biontech geldiği ortaya çıktığını ve bu 25 bin adet Biontech'in kimlere vurulduğu açıklanmadığını biliyor muydunuz?

Brezilya 10 $, Endonezya 13.5 $ verip aşıyı aldığını açıklarken, bizim Çin aşısını kaç paraya aldığımızın açıklanmadığını biliyor muydunuz?

Sağlık Bakanlığımızın %91.5 oranında koruma sağladığını açıklarken, bizim aldığımız aşıyı üreten Çin firmasının bile henüz kendi sonuçlarını açıklamadığını biliyor muydunuz?

Bizde %91.5 koruma sağladığı söylenen aşının, Endonezya'da %63, Brezilya'da anca %50 koruma sağladığının ortaya çıktığını biliyor muydunuz?

Arnavutluk'a hediye hastane yaptıran AKP Hükümeti'nin "Bizim için leblebi çekirdek...” dediğini, leblebi çekirdek muamelesi yaptığımız Arnavutluk Hükümeti'nin 500 bin doz Biontech aldığını ve aşılamaya başladıklarını biliyor muydunuz?

Yandaş medyanın satın aldığımız aşının Çin'de 10 milyondan fazla kişide denendiğini yazarken, Bilim Kurulu üyesi Profesör Ateş Kara'nın “Bu aşının Çin'de 300 bin nüfuslu bir kasabada denendiğini biliyoruz, bize söylenen bu, resmi bir şey yok.” dediğini biliyor muydunuz?

Çin Hükümeti'nin Çin'de üretilen bir başka aşıya onay verdiğini, ama yandaş medyamızın sanki bizim aldığımız aşıya onay verilmiş gibi yazdığını biliyor muydunuz?

“Aracı şirket yok!” dedikleri aşı paketlerinin üstünde aracı şirketin etiketi olduğunu biliyor muydunuz?

Çin'den aldığımız aşıya Çin Hükümeti'nin bile henüz bu aşıya resmî olarak yaygın kullanım onayı vermemişken AKP Hükümeti'nin onay verdiğini biliyor muydunuz?

Maskeleri bile askerî kargo uçağıyla gönderirken, Çin aşılarını yolcusu olmayan yolcu uçağının bavul bölümünde getirdiklerini biliyor muydunuz? Ve aşının belli bir sıcaklıkta saklanması ve buna bağlı özel şartlarla ulaştırılması gerektiğini biliyor muydunuz?