Bu Blogda Ara

27 Mart 2020 Cuma

VİRÜSLE Mİ MÜCADELE EDELİM, SİZİN SAÇMALIKLARINIZLA MI?

VİRÜSLE Mİ MÜCADELE EDELİM, SİZİN SAÇMALIKLARINIZLA MI?

Virüs tüm dünyayı sarmış, bütün ülkeler alarmda. 

Birçok devlet, devlet olmanın gereğiyle hareket ederek vatandaşının ihtiyaçlarını karşılamanın derdinde. Birçok ülkede vergiler erteleniyor, kiralar erteleniyor, faturalar erteleniyor. Birçok ülkede devlet yöneticileri vatandaşının bu süreç içerisinde rahat etmesi için çalışıyor. "Siz sağlığınıza dikkat edin, para işini biz hallederiz." diyorlar. Birçok ülkede vatandaşlar devletlerine güveniyorlar. 

Peki, bizim başımızdakiler? Kanal İstanbul dedikleri şey için dün (26 Mart 2020) ihale düzenlediler ve iki köprüyü taşımak için milyarlarca TL'yi ödeme planı yaptılar. 

Böyle devlet mi yönetilir? Bu nedir yahu? Biz bunu hak ediyor muyuz? 

Virüsle mi mücadele edelim, sizin saçmalıklarınızla mı?

Devletler (dikkat edin, devletler diyorum, insanlar veya devlet yöneticileri demiyorum) ne kadar ateist ise o kadar güçlüdür. 

Yani devlet güçlü olmak istiyorsa -ki her daim güçlü olmak devlet olmanın gereklerindendir- laik olmak zorundadır. 

Her neyse... Askeri konulara makûl miktarlarda yatırım yapılması gerekir. Asıl yatırım ise bilime; başta da tıp, biyoloji, sağlık ve coğrafyaya (jeoloji) yapılması gerekir. Bu da eğitim-öğretime yapılacak yatırımlarla doğru orantılıdır.

Şu anda bir sürü insan salgın dolayısıyla ücretsiz izne çıkarılmışken imamların şu anda hiçbir iş yapmayıp maaş almaları bir çelişki değil midir? Bunu onların gözüyle, haram-helâl ilişkisi içinde irdelersek, aldıkları maaş haram değil midir? Zaten bence dinî işlere hiç yatırım yapılmaması gerekir. Din gönül işidir. İnanç işidir. Din adamları zaten maaş almamalıdır.

Bu arada; salgınla ilgili alınan tedbirlerden toplu konut kredilerinde indirim, uçak biletlerinde indirim, cezaevlerindekileri dışarı salma gibi tedbirleri (?) anlayamadık. Anlayabilen varsa beri gelsin.

Şu an için (bu yazıyı yazdığım 27 Mart 2020 itibarıyla) sokağa çıkma yasağı yok. İlan edebilirler mi edemezler mi bilemiyorum. İlan ederlerse vatandaşın maddi ihtiyaçlarını karşılamak zorundalar. Bunu yapamazlar çünkü bununla ilgili ödenekleri bir güzel yediler. Hal böyle olunca "Herkes kendi OHAL'ini ilan etsin!" diyorlar. Ben devlet miyim? Ben vatandaşım. Ben askerlik yapıyorsam, vergi ödüyorsam, sen benim için sosyal devlet olmanın gereğini yerine getirmek zorundasın. Devlet, sosyal devlet olduğu sürece devlettir. Nedir sosyal devlet? Vatandaşın sağlık, eğitim, güvenlik ihtiyaçlarını ücretsiz karşılayan ve olağanüstü durumlarda vatandaşına somut yardımlarda bulunan devlettir.

18 TL'lik sigara vergisiz 1,9 TL. 12 TL'lik bira vergisiz 2,4 TL. 100 TL'lik mazot vergisiz 46 TL. 100 TL'lik benzin vergisiz 45 TL. 2.000 TL'lik maaştan kesilen vergi 700 TL. Bu kadar vergiyi "Başınızın çaresine bakın!" demeniz için mi veriyoruz? Bu arada lütfetmişler, birkaç ay elektiriğe zam yapmayacaklarmış. Allah razı olsun derdim de diyemiyorum, çünkü Tengri'ye inanıyorum.

Buradan da anlaşılıyor ki koronavirüsün yayılma oranıyla toplumun ciddiyet ve disiplini ters orantılıdır. Ciddiyet ve disiplin IQ ile doğru orantılıdır.